DEVAM: 4- ABDEST
ALMANIN VE ARDINDAN NAMAZ KILMANIN FAZiLETİ BABI
7 - (228) حدثنا
عبد بن حميد
وحجاج بن
الشاعر.
كلاهما عن أبي
الوليد. قال
عبد: حدثني
أبو الوليد.
حدثنا إسحاق
بن سعيد بن
عمرو بن سعيد
بن العاص.
حدثني أبي عن
أبيه؛ قال: كنت عند
عثمان. فدعا
بطهور فقال:
سمعت رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يقول "ما
من امرئ مسلم
تحضره صلاة
مكتوبة. فيحسن
وضوءها
وخشوعها وركوعها.
إلا كانت
كفارة لما
قبلها من
الذنوب. ما لم.
يؤت كبيرة.
وذلك الدهر
كله".
[:-542-:] Bize Abd b. Humeyd ve Haccac b. eş-Şair tahdis etti. İkisi
Ebu'l-Velid' den nakletti. Abd dedi ki: Bana Ebu'l-Velid tahdis etti. Bize
İshak b. Said b. Amr b. Said b. As tahdis etti. Bana babam kendi babasından
şöyle dediğini tahdis etti.
Osman'ın yanında idim.
Su getirilmesini istedi ve şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i şöyle buyururken dinledim:
"Farz bir namaz
vaktine yetişip de onun içine güzel bir şekilde abdest alan, huşu ve rükuunu
güzel bir şekilde yerine getiren Müslüman her bir kimse için mutlaka kıldığı o
namaz kendisinden önceki günahlar için -büyük bir günah işlenmemiş olduğu
sürece- kefaret olur ve bu bütün zaman boyunca böyledir. "
Yalnız Müs!im rivayet
etmiştir; Tuhfetu'I-Eşraf, 9833
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Tertemiz abdest almaktan murad abdestin bütün kemal
sıfatları ile adabına riayet etmektir.
«Büyük
günah işlemedikçe...» kaydından küçük günahların affedilmesi için büyük günah
işlememenin şart olduğu mânası anlaşılmamalıdır. Bundan murad küçük günahlar
affedilir. Büyükleri edilmez demektir. Çünkü büyük günahlar ya tevbe ile yahut
fadl~ı ilâhi ile affolunurlar.
Kaadi
İyâz: «Bu hadiste zikredüdiği vecihle küçük günahların affedilmesi büyüklerinin
ise; ancak tevbe yahut Allah'ın fadl-u rahmeti ile affolunması ehl-i sünnetin
mezhebidir» diyor. «Bu her zaman için böyledir» cümlesinden murad küçük
günahların affedilmesi her zaman bu suretle abdest alarak namaz kılmakla olur,
yahut büyük günah işlememek meselesi her zaman için böyledir demektir.
Bu
ve emsali hadisler abdest ve namazın bütün şerait ve adabına dikkat ederek
ihtiyatla amel edilmesine ve ibadetin bütün mezhep ulemâsına göre sahih olacak
şekilde yapılmasına teşvik mahiyetindedirler.